Thursday, 9 July 2009

Yaz ve Büyükada

Şapkaların altında dalgalanan ve güneşte parıldayan beyaz sarı saçlar, neşe saçan mavi gözler, etrafa yayılan serin su şıpırtıları ve billur küçük kız kahkahaları...

Her sabah tur yolunda keyifli dedikodular, kahkahalar, terapiler, biricik arkadaşlarımın keyfi, yeni yeni doğmuş güneş ve çamlardan süzme hava ve gönlü okşayan nefis manzaralar...

Kızımla kucak kucağa tekrar tekrar denize atlamalar...

Lido'da saatlerce kallavi sohbetler ve boşanıp da semerini yemeler:)) Şimdi bir de İskender çıktı...

İllaki Mavi'de kahvaltı...

Fatma Aliye Hanım'ın torunu ile birlikte sakızlı kahve ve olmazsa olmaz geçmişe yolculuk...

Evdeki usta aniden gidince babam yapmasın diye ortaya atlayıp cayır sıcakta çıkrıkla kova kova çimento çekmeler...

Kendi kendime ı-pod'umla çıktığım yürüyüşler...

Daha neler neler, ne dolmalı köfteler...

Aşk işte...dingiiiin, güneşliiiiii hayat. Yaz ve Büyükada işte....

3 comments:

Tanya's said...

Oh..ne güzel anlattın yazı ve büyükadayı..bol keyifler..pazara görüşücez galiba..

Tanya's said...

Aaaa..önceki commenti gördün mü acaba?

Pazara sizin adadayız...ben seni nasıl bulurum?..olmadı sen beni bul..saclar fosforlu zaten hehe.

PS-Benim mail adresim blogda var..seninki olsa vırıldayacaktım.

Tanya's said...

Yasemincim,

Kendi postumda yazdım ama gelemedik o haftasonu..gecen pazar geldik..gözlerim seni aradı ama aşina olmadıklarından bulamadılar.

Öpüyorum