Hayatımın rasyonalist ve modernist dönemini kapatmış, post-modern/ new age dönemine girmiş durumdayım. Hayırlı, uğurlı olsun...Şimdiki tarot trafiğinden önce en son bana fal bakan kişi anneannemdi, o da ben çocukken sanırım. Astroloji olsun bilmez, cümleye a demek sen terazisin o yüzden diye başlayanlara müstezhi müstehzi sırıtır, için için irrasyonalitelerini aşağılardım. Sen misin böyle vanity fairleşen, buyur bakalım...
Neyse böyle hayatıma tepeden biryerlerden bakmak istiyorum. Beyaz sakallı bir amcanın tercihen rüyamda evledım bak şöyle şöyle olucak, herşey çözülücek, sen yüreğini ferah tut. İki zaman kadar şu, üç zamana kadar bu oluyor filan demesini istiyorum. Grand narrative'ler peşindeyim yani, in other words orta yaş bunalımı herhalde:))
Neyse geçende içim hakkaten içime sığmayınca (ne kadar güzel bir laftır), attım kendimi Z.'ye. Kedisi, tatlı cadı görüntüsü vs. anında iyi geldi zaten. Hayretli bakışlarımın arasında durumu olduğu gibi tarif etti, nasıl davransam daha iyi olacağını söyledi...o renki renkli kocaman kartların üzerinden öyle şeyler anlattı ki aslında A. nın bana söylemiş olduğu şeylerin nerdeyse birebir tekrarıydı.Kartlarda ben hep büyücü olarak çıktım. Onu büyülemiş olmamın yanısıra:)), dikkat et psişik güçlerin var, be careful what u wish for dedi. Ben de ona çok net gördüğü için İtalyan katolik anneanneme fal bakmasının papaz tarafından yasaklandığını, ailede medyumlar oduğunu ve hatta bir tanesinin polis medyumu olduğunu anlattım, heh he...Sonra ada çayı tütsüsü yaptı, bu bana çocukluğumda bizim evde yapılan zeytin yaprağı tütsülerini hatırlattı...
Velhasıl ben oradan pof pof, tüy gibi hafiflemiş, sinirleri alınmış bir şekilde çıktım...süzülerek eve gittim ve bir de baktım ki bir küsür aydır haberleşmediğimiz A.'dan mesaj gelmiş...Ne tesadüf...
Bana şu sıralar iyi ve eğlenceli geliyor her türlü tarot, kahve falı, astroloji vs. Böyle takılıcam bi süre anlaşılan:))
Neyse böyle hayatıma tepeden biryerlerden bakmak istiyorum. Beyaz sakallı bir amcanın tercihen rüyamda evledım bak şöyle şöyle olucak, herşey çözülücek, sen yüreğini ferah tut. İki zaman kadar şu, üç zamana kadar bu oluyor filan demesini istiyorum. Grand narrative'ler peşindeyim yani, in other words orta yaş bunalımı herhalde:))
Neyse geçende içim hakkaten içime sığmayınca (ne kadar güzel bir laftır), attım kendimi Z.'ye. Kedisi, tatlı cadı görüntüsü vs. anında iyi geldi zaten. Hayretli bakışlarımın arasında durumu olduğu gibi tarif etti, nasıl davransam daha iyi olacağını söyledi...o renki renkli kocaman kartların üzerinden öyle şeyler anlattı ki aslında A. nın bana söylemiş olduğu şeylerin nerdeyse birebir tekrarıydı.Kartlarda ben hep büyücü olarak çıktım. Onu büyülemiş olmamın yanısıra:)), dikkat et psişik güçlerin var, be careful what u wish for dedi. Ben de ona çok net gördüğü için İtalyan katolik anneanneme fal bakmasının papaz tarafından yasaklandığını, ailede medyumlar oduğunu ve hatta bir tanesinin polis medyumu olduğunu anlattım, heh he...Sonra ada çayı tütsüsü yaptı, bu bana çocukluğumda bizim evde yapılan zeytin yaprağı tütsülerini hatırlattı...
Velhasıl ben oradan pof pof, tüy gibi hafiflemiş, sinirleri alınmış bir şekilde çıktım...süzülerek eve gittim ve bir de baktım ki bir küsür aydır haberleşmediğimiz A.'dan mesaj gelmiş...Ne tesadüf...
Bana şu sıralar iyi ve eğlenceli geliyor her türlü tarot, kahve falı, astroloji vs. Böyle takılıcam bi süre anlaşılan:))
No comments:
Post a Comment