Extreme times call for extreme measures:))
Dün editing işine oturdum gene. O denli sıkıcı ki, bir yandan kendimi başka seslerle ve renklerle beslemezsem afaganlar basıyor, a dostlar.
Neyse açtım youtube'u, bir arkadaşım bilmemne Hay diye bir kadından bahsetmişti, muhakkak seyret diye. Kadın işte bilindik new age şeyler söylüyor, olumlama yap, kendini sev, iyi düşün vs.
Fakat işte yandaki videolar filan derken kendimi Oprah'nın Esther Hicks diye bir kadınla yaptığı radyo söyleşisinin ortasında buldum. Yasemin in wonderland...once more... Esther, Abraham diye isimlendirdiği- esas kaynak- dediği bir varlığa kanallık yapıyor. Neyse kadın çok şeker, çok doğal..tatlı Amerikan teyzelerinden... böyle bir kadın nasıl yalan söyler yahu oluyorsunuz... yani tek kanallık yapamadığı gün komşu köpeğin kümeslerini basıp, tavuklarını öldürdüğü gün olmuş, o kadar üzülmüş ki hiç bir bağ kuramamış, böyle sweetheart bir kadın yani...
Nissa (neyse) ben kulaklarımı kurtçuğum Tommy gibi kocaman dikmiş dinliyorum... malum hayatıma çekmek istediğim şeyler var... totoyu kaldırıp koşuşturucağıma, düşüncemi değiştirmek benim gibi bir eykşın insanı olmayıp, teori insanı olan birine çoook daha çekici geliyor haliynen:))- (hayır tembelim demiyoruz, negatif şeyler söylemiyoruz: kelimeler önemli:)) ya teori insanıyım diyoruz, yalan mı ben her daim beynimde fazla mesai yapıyorum... ya da İngilzce de bayılırım şöyle derler: I am being too liberal with myself)
Kendimi iyicene kaptırıyorum. Esther diyor ki, aslında benim yaptığım özel birşey değil... kaynak herkesle konuşuyor, sadece ben direnmeden kendimi açıyorum, yoksa hepimizin etrafında yönlendirici bir enerji var, bir nevi guardian angel. Ah... demek diyorum benimki de benim gibi... yayılmıştır iyice şimdi... bu ne sorumsuzluktur ...saldım çayıra, mevlam kayıra, doğru düzgün işini yapsana Allasen filan deyip kıkırdıyorum. Amma velakin saat sabahın iki buçuğu bu arada ve ben evde hatta bütün apartmanda yanlızım. E yani dinlediğim ve hatta bir adım ileri giderek konuştuğum:) şeyler "tekinsiz" :)) ruhlar, evren vs., yani çaktırmıyorum kendime ama hafif de tırsıyorum:))
Derken nature called:), tuvalete gittim, elektrik düğmesine basmamla birden birşeyler patladı, havada korlar uçuştu ve karanlık...üstelik böyle bir ahval ve şerait içerisinde karanlık.. içerde Esther pardon Abraham konuşmaya devam ediyor...e... yusuf durumları haliyle... meğer sigortaları attırmışım... artık meleğim," ben işbaşındayım evladım , don't worry be happy" mi dedi, yoksa ben bunları dinlerken motorları fazla çalıştırıp enerji mi yoğunlaştırdım, (peki böyle sigorta attıracak kadar güçlü bir enerji açığa çıkarabiliyorum da, NE-DENNNNN istediğim insanı hayatıma çekemiyorum, GIRRRRRRRRR) yoksa hayatımızdaki binlerce nedensiz sıradan kazadan birimiydi??? Gece gece bana fazlaca manalı geldi:))
Do not know...
Sunday, 15 May 2011
Subscribe to:
Posts (Atom)