tag:blogger.com,1999:blog-63013091600543188642024-03-13T04:55:08.478-07:00yasemin in wonderlandyaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.comBlogger79125tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-87029322635542537302012-10-12T16:35:00.001-07:002012-10-12T16:40:09.394-07:00The closed doorThe joy for the joy as an end in itself came back.<br />
This is the real joy.<br />
The period of enslavement is over.<br />
However I still do not go to that door.<br />
No... that is wrong, I often find myself wandering in front of that door, especially late at night... dressed in my long white linen gown, and a candle in my hand...with an expression of longing on my face and with a yearning in my soul to understand... and to see him once again...<br />
But the Prussian soldier in me and, how I love him, soothes me...<br />
He says it is OK to wander around that door but my dear child do not open iy yet, it will only hurt you, make u sorry and weak...so no need...<br />
There are other doors inside you...many many doors and many many floors...<br />
Doors that open to love and friendship...<br />
Doors that open to secret gardens, cabinets of curiosities...<br />
Doors thatopen to colors, exquisite perfumes and all sorts of delicious things...<br />
You are rich...<br />
So go to another, which will make you feel better...<br />
Even a bit better is still better...<br />
And with time, the other doors that open and will open to better feeling places will transform u, expand u, make u stronger...<br />
And then, try that door...<br />
But you will see dear child, u will not have to make the effort...<br />
That door will open to u all by itself if u r still interested in what is beyond...<br />
It will open in a wider angle that u have dreamt it to open<br />
And once more u will be suprised how the magic of life beats ur wildest dreams...<br />
how impossible, seemingly unconnected or even blocking events unite to form the bricks<br />
of the way that leads you to the beyond of that door...<br />
Once a door is opened it is really never closed as long as you want it to be closed...<br />
Once a hand is extanded, it never returns without what it has asked for...<br />
Change is in the air...<br />
I just love the feeling...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-jLT6TbD6a3k/UHigGl7jn2I/AAAAAAAAASQ/j7d4wmYDZzQ/s1600/IMG_1680.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="http://4.bp.blogspot.com/-jLT6TbD6a3k/UHigGl7jn2I/AAAAAAAAASQ/j7d4wmYDZzQ/s320/IMG_1680.JPG" width="320" /></a></div>
yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-87611230361947988552012-09-06T15:27:00.001-07:002012-09-06T16:03:45.312-07:00Axel, size sevgilim diyebilir miyim?Capri'ye giderken aşık olacağımı nereden bilebilrdim ki???<br />
<br />
Bir gün evvel Procida'da bir geceliğine bir Sophia Loren filminin içine girmiş, Napolili çalgıcıların serenatlarını dinlemiş, Pulcinella ve Antonio'nun atışmalarını hayranlıkla izlemiş ve hatta Antonio ile dansetmiş, o ahalide dört kız "tarkish women" diye bir fenomen yaratmış, ismi lazım değil bir arkadaşımızın gecenin bir yarısı kapı zillerini çalması üzerine böğüre böğüre gülerek ve tabii koşarak elli basamak tırmanmış, aralık bir ev kapısını ittirmek suretiyle karşılaştığımız don-atlet oturan yaşlı bir adamcağıza buon giorno demiş, gizemli kapıların ardındaki avlularından içeri dalarak küçük basamaklardan Madonna figürlerinin titrek mum ışıklarıyla gölgelendirildikleri yerlere çıkmış ( gülmekten altımıza işiyerek), tekneyle dönerken kendimi rüzgara bırakmış, yaşadığım ve gördüğüm güzellikler içime sığmamış ve tabii aşık olmak istemiştim...<br />
<br />
Evet...istemiştim. Ama Axel'e değil tabii...<br />
<br />
Düşünüyorum da herşey Axel'in evine adım attığım anda başladı. Ben o eve aittim ama bunu kime anlatacaktım? İtalyan otoritelerine mi? Evdeki eşyalar hayli derin bir kültür ve ince bir zevkle seçilmiş antik parçalardı ve ara ara pencerelerden gözüken nefes kesici manzara ile enfes bir bütünlük içersindeydiler. En uçta adeta asılı duran, denize ve uçurumlu kayalıklara bakan chapel kapının hemen arkasındaki büyüleyici tablo ile karışarak evin bir kapısını da ulviyete açmaktaydı. Bahçe ise, içi tıka basa dolu, merak iştahlandıran bir "cabinet of curiosities" kadar enteresan, katman katman ve rengarenk bir insanın ruhunun doğadaki tezahürüydü. <br />
<br />
Axel'in doktor olduğunu söylemiş miydim???<br />
<br />
Evet, ve Capri'ye bir kolera salgını sırasında geliyor. San Michele'yi gördüğü anda o evi hayal ediyor. İnsanların hayatını kurtarmak için vargücüyle çalışıyor. Bir hezar-fen, bir polymath. Kuşlara meraklı, bir sürü köpeği var. Capri adadaki anılarını yazdığı San Michele kitabından sonra meşhur oluyor. Tekinsiz hikayeleri var, bahçesinde bir sabah bulduğunu iddia ettiği granit Sfenks gibi, ya da salgında ölmüş bir rahibenin, yanındaki genç rahibeyi öpmeye çalıştığı sırada- ne yaptığını biliyor mu ki- açılıp ona dikilen korkunç gözleri gibi...<br />
<br />
Evet, siz zaten anladınız... küçük bir sorun var...Axel sizlere ömür...(böyle bir adam ancak 19.yüzyılın verimli tarlalarında yetişir...bizdekilerin çoğu hormonlu.)<br />
<br />
Ben de bu durumda yapılabilecek tek mantıklı şeyi yaptım. Lütfen Güzel Allahım dedim.. ahanda bu model, bu enerji, bu frekans, böyle ilginç, böyle renkli bir zat-ı şahane...Sen anladın onu:)))<br />
<br />
Tabii arkadaşlarım beni hayalci olmakla suçladılar hemen ...döner dönmez kıstaslarıma Sanayii'de bir rot-balans ayarı çektirmemi söyleyip, "ya lord-ya mort" diyerek hunharca benimle dalga geçtiler. Gözlerimi yukarı dikip, "Görüyorsun değil mi dedim, bu bana reva mıdır??? Bir lord gönder de şunların çenesi kapansın. O gün orada olan Katar Emiri'nin yenilen hakkımı ilahi adalete bağlamakla görevlendirilmiş basit bir piyon olabileceği düşüncesi de bir ara aklımdan geçtiyse de bunu doğrusu biraz abartılı buldum. Herşeyden önce Katar Emiri bir lord değildi ki...<br />
<br />
Fakat sonra arkadaşlarımın da benden farklı bir durumda olmadığını, Axel'in onların da kalbini çalmış olduğunu günün ilerleyen saatlerinde patlayan fırtına sayesinde anladım. Gece milletin kapılarını çalıp çalıp kaçan renkli arkadaşımız gökte yürüyen şimşekler ve kükreyen gökgürültüsü ve bardaktan boşanan yağmur karşısında, "şimdi Axel'in evinde olmak vardı" dedi...diğerleri de o kadar derin iç çektiler ki, o sırada gürleyen gökgürültüsünün sesi yalıtılmış bir mekandan geliyormuş gibi çıktı. Sonra da partide Maria utanmazca ve herkesin ortasında "o benim aşkım" diye bağırmasın mı...hemen konuyu değiştirdim. Axel'in ölmüş olan aşklarına tahammül edebilirdim (karısı ve isveç prensesi mi, kraliçesi mi, ne: ayrıntıya girmek istemiyorum:)) ama canlılarının böyle mantar gibi artıyor olması tehlikeliydi...<br />
<br />
Neyse...göreceğiz bakalım, ben yatıyorum...İyi geceler Axel Munthe, the man who infatuates women beyond the grave...bu arada San Michele harika bir kitap, ölülerin arkasından konuşulmaz ama ben Munthe'u biraz sexist ve snobish buldum...bana gelen model bu konularda daha refined olsun:)))<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-w7Gh0Ig8ey0/UEknydCMRTI/AAAAAAAAASA/DLweB57nvuI/s1600/yasemiyn.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-w7Gh0Ig8ey0/UEknydCMRTI/AAAAAAAAASA/DLweB57nvuI/s320/yasemiyn.jpg" width="297" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
(Bir prenses olmayabilirim ama saray kültürüm var...ve üstelik bir astrolog bir hayat önce prenses, iki hayat önce de saray büyücüsü olduğumu söylemiş, yakın arkadaşlarım bunu çok revealing bulmuşlardı:)))))</div>
<br />yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-52868702139132416012012-07-20T15:02:00.001-07:002012-07-20T15:02:59.177-07:00Eyvah, ben bir bağımlıyım....<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-SGBoD4aTnps/UAnP853CUYI/AAAAAAAAAR0/nuSVbV3Qnls/s1600/IMG_0377.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="http://3.bp.blogspot.com/-SGBoD4aTnps/UAnP853CUYI/AAAAAAAAAR0/nuSVbV3Qnls/s400/IMG_0377.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Kabul etmiyordum bağımlılığımı... ta ki küçük sıpa bana anne bacağındaki marshmallowlar çok komik diyene kadar...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Acı acı sustum, intikam soğuk yenen bir yemektir, sabırla ergenlik dönemine girmesini bekliyorum...o zaman sivilcelerden, pıtrak vermiş göğüslere, oradan ver elini kilolara kadar geniş bir yelpazede hareket edebileceğim:)))</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ama doğru, deniz nasıl kuzucuklanıyor, benim de üst bacaklar yer yer marshmallow, bir de pis ayva göbeği gene mutedil marshmallow'lu...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Hergün bisikletle kan ter içersinde tur yapıyorum üstelik, kahretsin!!!!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ama biliyorum ben kendimi, günahımı...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
O Frenchpress'de yaptığım misssss kokulu Starbucks kahvesi işte (hani altın renkli olan)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Artık ellerim titreyerek hazırlıyorum, gitgide doz arttırıyorum...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Üstelik yanında adı diyet kurabiye diye beşer, onar götürdüğüm kurabiyelere ne demeli???</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ahhh ama pişman değilim, yazarken bile ağzım sulanıyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Ve işte kahve hayvan gibi selülit yapıyor...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Bugün bu acımasız marshmallow teşhisi üzerine adeta koşarak gidip kahve almama, içerken hiç de güven telkin etmeyen bir sesle bu son- bu son valla artık bırakıcam diye sayıklamama ne demeli???</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Aklıma sadece Alcoholics Anonymous geliyor,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Hi, I am Yasemin, I am an addict, böhöööö....</div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-3297256618153279822012-07-01T16:08:00.000-07:002012-07-02T12:05:18.313-07:00to be or not to be...should I write that mail or not...hımm...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-6OLS6KAKpBo/T_DXxgAZrPI/AAAAAAAAARc/isCCrnYP6Gk/s1600/IMG_0434.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="480" src="http://4.bp.blogspot.com/-6OLS6KAKpBo/T_DXxgAZrPI/AAAAAAAAARc/isCCrnYP6Gk/s640/IMG_0434.JPG" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
what I have noticed is that it is irrelevant:))</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
I love you very much</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
And it is so great that nothing could take that richness and magic away from me:))</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Thank you, thank you, thank you:)))</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-67442306360383237472012-06-10T16:08:00.003-07:002012-06-10T16:13:27.569-07:00Mirror, mirror on the wall...I face the mighty mirror and ask: " Mirror, mirror on the wall, tell me what is the source of that fair and firm belief in my core" and the noble mirror glitters as He answers, "it is you my powerful Queen, your source is your core, and can you ask for more?"<br />
I simply can not...<br />
There is this belief so serene, so sublime, so patient, so sure, so axiomatic, so unshaken...<br />
I find myself on and off questioning, inventing impossbilities and the unspoken and unuttered yet the loudest ever answer is crystall-clear everytime: it is and it will be...all that you think as barriers are irrelevent everything will work as a cooperative component and time is a non-issue...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-oCyH6F9VluE/T9Uoxo2kekI/AAAAAAAAARI/ootC6VOPZyo/s1600/IMG_0270.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="http://3.bp.blogspot.com/-oCyH6F9VluE/T9Uoxo2kekI/AAAAAAAAARI/ootC6VOPZyo/s400/IMG_0270.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
It is very well known that you desire this down to your very bones.<br />yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-76721419386928040672012-06-09T05:14:00.002-07:002012-06-09T05:16:42.826-07:00weekend of decadencesaldım çayıra, mevlam kayıra. bu kadar güzel bir söz olabilir mi??? ben iki gündür saldım. vücudumu:)) halbuki vücudum çooooook tatlı intikam projemin önemli bir parçası.muhohaaaa....ormanda avlanan vahşi hayvan vücudu gibi kıvrak ve atak olmalı ama şu anda çubuklu pijamasıyla televizyon seyreden löpçük teddy bear kıvamına doğru ilerliyor hızla. ve benim umurumda değil. çünkü bu haftasonu is the weekend of decadence. şu aptal makaleyi bitirene kadar her türlü, her miktar çikolata, (ha bir de çikolata çok tatlı geldiğinden ekmek arası yiyorum ben) en yağlı ve tuzlu patlamış mısırlar serbest...kahve eşliğinde: selülit kokteyli...Ama bu sıkıcılıkla başka türlü başa çıkmam mümkün değillll. bir nefes boşluğu açmak zorundayım, bir renk, bir tat, bir doku...<br />
Pazartesi çukulata ve tatlı hayatımdan çıkıyor ve zaten ada ve yürüyüş ve bisiklet ve v.s...<br />
Ama Pazartesi güzel olmak zorundayım hımm...nasıl çözeriz bunu, şöyle: bu yaşlarda bir dirhem et bin ayıp örtmekte . o zaman dikkat oraya çekile, uzun ve püfür püfür bir etek giyile...onun üstümde kalacağına emin oluna:))))))) böyle bir eteğim vardır umarım ki...üst taraf zaten şahane...<br />
bu yaşların bir güzelliği de şu, ay bunu da kendime dert edemem halet-i ruhiyesi ki bayılıyorum...<br />
neyse yediğim çukulatanın hadd ü hesabı yok, hakkaten yok. Bunlar bana hızla selülit, sivilce ve ayva göbek olarak geri dönmüş durumda. Hızla çünkü kahve bütün o vıcıkları vücudumda adeta bir Prusya askeri disipliniyle tutuyor...<br />
Neyse hakkıyla bir decadannt week end geçireyim de....dibe vurunca yukarı çıkmak daha zevkli olur ve dipten güç alırsın vs...<br />
acaba akşam ne yesem...<br />
işte böyleaaa...yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-91344214586708461862012-06-08T06:14:00.001-07:002012-06-08T06:14:22.515-07:00Butterflies flyNow is such an interesting time.<br />
For a long long time very strong passion and desire has been flowing through me...or in other words life has been flowing through me. To be burned and reborn from your ashes...it gets easier everytime and carries you far...time of stark contrast, let's say...<br />
I was surely a strange child, I have always prayed for power...what does a little girl mean when she uses that huge word, power. What she meant has changed over time and it becomes clearer and clearer to her each and every day. And as it gets clearer we are becoming one. The road to power for sure, now I am sure, goes through the valleys of love, gentleness and kindness. The other forms of power that life has cause me to witness have all come tumbling down. They were weakness in disguise.<br />
This period has triggered a list, a long and delicious list that I want to manifest. That is simply being alive, sweet butterflies fly around in delight as I imagine myself in the doing and having of all those things...I want my liberty, freedom now more than anything and I want to flirt and play with this wonderful world and nature...I want to teach this spirit to my daughter. I want her to take birds and butterflies seriously:)) I want her to be able to tap her inner worth easily...I want her to know that we are from a family of witch women and she knows:)) She only has to look inside...<br />
I love this journey, it is sooooo delicious. I am sooooooooooooo thankful.<br />
Now this summer I will be the Indiana Jones of Osman's dream, I will walk through the magical forests, dangerous dungeons, delicios stories, portrayals, myths and mysteries of the Empire, making delicious connections as I walk...I, with two of my dear friends that share the common iamginative currency with me...I am so lucky...<br />
There is grace in surrender...I will just take my cosy and comfortable seat and watch all the things that will take place, fully believing that manifestations will be much more delicious and wonderfull and sunjoyfull that my wildest dreams...<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-u56lHvLWEM8/T9H6kHU59NI/AAAAAAAAAQc/H_baLrYf5EQ/s1600/magic+house.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-u56lHvLWEM8/T9H6kHU59NI/AAAAAAAAAQc/H_baLrYf5EQ/s1600/magic+house.jpg" /></a></div>
Power is in the now:))yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-28431684362097558612012-01-25T06:53:00.000-08:002012-01-25T10:26:25.824-08:00carrot intentionHımm...just introspecting...there is something dry and joyless inside. It is just like the remaining frozen part of a meat that has been left to defrost. You know deep down there, solid, hard, dry...frozen işte. And it has a connection with the corners of my mouth, it keeps them down and of course another connection with the stone in my throat that does not let me swallow. It is not all that bad, but it is not all that good either. It is like Rameau's clavecein piece..the one I regard as the most successful depiction of autumn.<br /><br /><p>But it will change, the wheather will change, the frequency will change. It is a time of contrast and I have so many new intents. I will let life flow through me. </p><br /><p>And my carrot intent- the major one, will come to me.</p><br /><p>There will come a day when I will be the dominant intention of my carrot intention.<br /><br /></p>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-30410775934355635012011-10-27T09:38:00.000-07:002011-10-27T09:40:01.274-07:00Clausewitz"The best strategy is always to be very strong; first in general, and then at the decisive point. . . There is no higher and simpler law of strategy than that of keeping one's forces concentrated."yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-22941461182815790382011-10-26T05:44:00.000-07:002011-10-26T09:32:00.129-07:00Herr Wernher Braun<div align="left"><br />little poem in respect for Herr Braun's most invaluable contributions to science and to self, in an effort to procastinate reading Selim Deringil's 'Well Protected Domains'<br /><br />IS SCIENCE ANOTHER MIRROR OF LIFE, OR WHAT?<br /><br />Herr Braun's inventions still continue to galvanize,<br />Even the folks who are totally at a loss with rocket science...<br />I find myself carried away by this most exhilirating aerodynamic design<br />While a 'similar form' equally combustible erupts in the inspired mind of mine...<br />Images of rockets and whipped cream intertwine<br />Aber sehr sehr unglücklich, the beholder and master is gone<br />to a highly important meeting, meine lieber Herr Braun...<br /></div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-89376367745021831502011-10-26T05:29:00.000-07:002011-10-26T05:41:47.570-07:00InvictusINVICTUS<br /><br />Out of the night that covers me,<br />Black as the pit from pole to pole,<br />I thank whatever gods may be<br />For my unconquerable soul.<br /><br />In the fell clutch of circumstance<br />I have not winced nor cried aloud.<br />Under the bludgeonings of chance<br />My head is bloody, but unbowed.<br /><br />Beyond this place of wrath and tears<br />Looms but the Horror of the shade,<br />And yet the menace of the years<br />Finds and shall find me unafraid.<br /><br />It matters not how strait the gate,<br />How charged with punishments the scroll,<br />I am the master of my fate:<br />I am the captain of my soul,<br /><br />William Ernest Henley.yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-81220716457070111102011-10-24T01:30:00.000-07:002011-10-24T01:49:24.015-07:00Doin notin is fun:))I stopped in the middle of the sea<br />In an equal distance between back and forth<br />Standing here watching, as autumn took away all my energy<br />and encased me into this passive-observer state of wonder<br />Usually a place I do not like<br />Away from the safety of the shore or the glory of the destination.<br />But standing in the middle...<br />Not bad as it used to be<br />My muscles are strong, my concentration not concentrated on flight nor fight...<br />Bur rather on pleasure...<br />It wavers on sunrise, sundawn, breezes, tempests, waves and winds.<br />And of course lush green forests<br />I am gonna move soon, I know...<br />Just a little bit more...<br />Just a little bit more in bed, just a little bit more at home, just a little bit more within<br />Just a little bit more doin notin...<br />Waitin for<br />Many things to unfold and manifest<br />So many delicious things:))yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-26887788486482637472011-09-29T00:35:00.000-07:002011-09-29T14:12:54.767-07:00A little, weird prayer:))<div>1. Belgesellerde vardır hani. Bir grup yunus teknenin peşine takılır ve bu garip, kocaman balıkla oynamaya karar verirler. Hızla, adeta kayarak tekneyle birlikte yüzerler, sonra tatlı canları istedikçe ve keyifle beyaz köpüklerin arasından güneşe doğru zıplarlar. Vücütlarından havaya pırıl pırıl pırıldayan damlalar saçılır ama esas büyüleyici olanı ruhlarından etrafa saçılan oyuncu ve muzip neşedir. They are at that moment the embodiment of joy and ride at the exact wavelength of pure hapiness. I think that is a most wonderful example of total focus and transcendence. </div><br /><br /><div>2. Ruslar önce Napolyon'u, sonra Hitler'i nasıl yenerler? İçlere çekilerek. Ben de içime çekiliyorum şimdi. Ama bir yandan da I am riding by and large at the wavelength of joy and happiness...so I am sunshinefully there but oops not exactly there....I know that his coming to me is inevitable, it is meant to be. I will wait as I purr as the happy cat that I am.... for him to not fall in, good heavens no...but to climb up to my love:))))))))))))</div><br /><div></div><br /><br /><div>Thank God,</div><br /><div>Your most humble servant,</div><br /><div>Y.:)))</div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-53872872019287711312011-07-25T02:37:00.000-07:002011-07-25T04:26:01.169-07:00küçük, clılız sesMalum ruhumun güneşsiz yeraltı mağralarında dolaştım bir süre. Pek oksijen de yok orada... her daim bir nefes darlığı. Terleyip tavanlardan şıp şıp damlayan yeraltı suları heryerde...nasıl olmasınlar, gözyaşı kaynağı onlar. Hava yok ama nasılsa en büyük, en cayır cayır yangınlar alevleniyor orada...içinin yeşil ve ferah ormanları kül olup, çöle dönüşüyorlar.<br />Ama işte Adem, Ahmet , Mehmet farketmiyor ki....aslında herşey sana bir ayna. Aynanın açısı önemli...bazı aynalar taa derununa kadar gösteriyor... hiç inmediğin derinlikleri, uğramadığın dehlizleri gün işığına çıkartıyor. Yangın yakıcı ama bir o kadar da aydınlatıcı eğer görmeye niyetliysen...<br />Tesbih tanesi gibi birer birer çek, ...elbet bitecek.<br />Yavaş yavaş aydınlanıyor sisler ve o arbedede mecnun gibi farketmeden geldiğin yeri görmeye başlıyorsun. Eğer bir vahaysa çölden sonra vardığın muhtemelen ulaşabileceğin en yakın en azından bir parça "daha iyi" düşünce bulutuna el uzatmışsın. Yavaş yavaş, adım adım, hod be hod...<br />Çok mutsuzum, içim kanayan yaralarla kaplı demiş iç sesin...ama iç ses orkestrandan birz daha cıvıltılı bir ses cevap vermiş: evet ama işte hala günbatımını görebiliyorsun, renkler ne güzel değil mi?...bass bariton ses bütün otoritesiyle sanki devlet ricalinden şişmanca bir zatmış gibi atılmış hemen: o olmadan günbatımının zevki nerde...ona yaslanmadan, kokusunu duymadan bu güzellik sana acıdır sadece...ve gelsin yeraltı suları, fışkırsın gözlerden...ama gene de senden itibar göremediği için cılızlaşmış ses şansını deniyor: gene de ne kadar güzel bu kadar sevmiş olman, sana ne kadar yumuşaklık, derinlik kattı görmüyormusun???Bu noktada derun orkestrasından en sarkastik sesin sinkaflı bir küfür savurmasıyla ortalık sus pus oluyor...bu sırada sen de ağlamaktan tükenmişsin zaten...<br />Ama ben bütün bu olayların sonunda devlet ricalinden tıknaz bas bariton şahsın o kadar da muteber olmadığını öğrendim. Tamam çok bilgili, çok güçlü görünüyor...ama her daim kötü söylüyor, kalp kırıyor. Üstelik kifayetsiz, aslında pek de bişey bildiği de yok... olaylara siyah gözlüklerle ve korkuyla baktığı için hepimizi boş yere gergef gibi geriyor. Hüseyin Avni gibi bir zat sanırım kendisi...Oysa ki cılız ses iyi konuştuğundan, pollyanna'cılık yaptığından saflıkla suçlanırdı hep...kimse inanmazdı ona. Ama ben yeraltı dehlizlerimden o tatlı-cılız sesin rehberliğinde, şelaleli-rüzgarlı ormanlarıma çıktım gene. Birlikte mağraya sızan günışığı huzmelerini takib ettik... güneş yoksa huzmeleri izle...<br />Aşık aşkta ölürmüş doğru...o zamana kadar bildiğin halin ölüyor doğru...ama haznene dönüyorsun, kaynağını buluyorsun ve oradan çektiklerinle genişleyerek hayata dönüyorsun...<br />now you can be a rainbow in somebody elses clouds, because you know.yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-81070186262181893202011-05-15T03:40:00.000-07:002011-05-16T09:55:09.360-07:00Ey ruh geldiysen ampulleri değiştir bir zahmet...Extreme times call for extreme measures:))<br /><br /><br /><br />Dün editing işine oturdum gene. O denli sıkıcı ki, bir yandan kendimi başka seslerle ve renklerle beslemezsem afaganlar basıyor, a dostlar.<br /><br /><br />Neyse açtım youtube'u, bir arkadaşım bilmemne Hay diye bir kadından bahsetmişti, muhakkak seyret diye. Kadın işte bilindik new age şeyler söylüyor, olumlama yap, kendini sev, iyi düşün vs.<br /><br /><br />Fakat işte yandaki videolar filan derken kendimi Oprah'nın Esther Hicks diye bir kadınla yaptığı radyo söyleşisinin ortasında buldum. Yasemin in wonderland...once more... Esther, Abraham diye isimlendirdiği- esas kaynak- dediği bir varlığa kanallık yapıyor. Neyse kadın çok şeker, çok doğal..tatlı Amerikan teyzelerinden... böyle bir kadın nasıl yalan söyler yahu oluyorsunuz... yani tek kanallık yapamadığı gün komşu köpeğin kümeslerini basıp, tavuklarını öldürdüğü gün olmuş, o kadar üzülmüş ki hiç bir bağ kuramamış, böyle sweetheart bir kadın yani...<br /><br /><br /><br />Nissa (neyse) ben kulaklarımı kurtçuğum Tommy gibi kocaman dikmiş dinliyorum... malum hayatıma çekmek istediğim şeyler var... totoyu kaldırıp koşuşturucağıma, düşüncemi değiştirmek benim gibi bir eykşın insanı olmayıp, teori insanı olan birine çoook daha çekici geliyor haliynen:))- (hayır tembelim demiyoruz, negatif şeyler söylemiyoruz: kelimeler önemli:)) ya teori insanıyım diyoruz, yalan mı ben her daim beynimde fazla mesai yapıyorum... ya da İngilzce de bayılırım şöyle derler: I am being too liberal with myself)<br /><br /><br />Kendimi iyicene kaptırıyorum. Esther diyor ki, aslında benim yaptığım özel birşey değil... kaynak herkesle konuşuyor, sadece ben direnmeden kendimi açıyorum, yoksa hepimizin etrafında yönlendirici bir enerji var, bir nevi guardian angel. Ah... demek diyorum benimki de benim gibi... yayılmıştır iyice şimdi... bu ne sorumsuzluktur ...saldım çayıra, mevlam kayıra, doğru düzgün işini yapsana Allasen filan deyip kıkırdıyorum. Amma velakin saat sabahın iki buçuğu bu arada ve ben evde hatta bütün apartmanda yanlızım. E yani dinlediğim ve hatta bir adım ileri giderek konuştuğum:) şeyler "tekinsiz" :)) ruhlar, evren vs., yani çaktırmıyorum kendime ama hafif de tırsıyorum:))<br />Derken nature called:), tuvalete gittim, elektrik düğmesine basmamla birden birşeyler patladı, havada korlar uçuştu ve karanlık...üstelik böyle bir ahval ve şerait içerisinde karanlık.. içerde Esther pardon Abraham konuşmaya devam ediyor...e... yusuf durumları haliyle... meğer sigortaları attırmışım... artık meleğim," ben işbaşındayım evladım , don't worry be happy" mi dedi, yoksa ben bunları dinlerken motorları fazla çalıştırıp enerji mi yoğunlaştırdım, (peki böyle sigorta attıracak kadar güçlü bir enerji açığa çıkarabiliyorum da, NE-DENNNNN istediğim insanı hayatıma çekemiyorum, GIRRRRRRRRR) yoksa hayatımızdaki binlerce nedensiz sıradan kazadan birimiydi??? Gece gece bana fazlaca manalı geldi:))<br />Do not know...yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-47211735567308018422011-03-15T14:12:00.000-07:002011-03-16T07:33:36.832-07:00Refik Halid Karay: Nilgün<a href="http://2.bp.blogspot.com/-HbLw9lTgiHM/TYDAshy9IfI/AAAAAAAAAP0/_TfsiAfuIgw/s1600/tower.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 319px; DISPLAY: block; HEIGHT: 255px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5584675409158283762" border="0" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/-HbLw9lTgiHM/TYDAshy9IfI/AAAAAAAAAP0/_TfsiAfuIgw/s400/tower.jpg" /></a> <div><div><br /><div>Sonunda buldum neden böyle garip bir kadın olduğumu. Tam gelişme, serpilme çağında insan Karay külliyatını okur, kadın olmak ve aşık olmak tahayyüllerini Karay'ı temel alarak oluşturursa böyle olur işte. Yani aslında Karay okumak bir aşk macerası -yada hadi Karay'ın terminolojisini kullanalım -bir aşk sergüzeşti geçirmek kadar keyifli ve heyecanlıdır. Herbir oymalı, billur tasvirle kendinizden geçer, o aslında bügün hastalıklı diye tabir ettiğimiz şedid aşkların içersinde aslında farketmeden siz de şekillenirsiniz.<br /></div><div>Karay'ın pek hastası olduğu 'didişmeli sevişme' kavramı farketmeden bilinçaltınızın derinliklerine süzülür ve siz onu yıllar sonra değerli bir Bizans mücehveri gibi arkeolojik kazılarla kimbilir kaç katmanın altından binbir güçlükle çıkartırsınız.<br /></div><div>Peki ne işe yarar bu kazı? Artık çoktan normal olan yavan gelmeye başlamıştır. Aşkta, acıda, tutkuda el arttırmak, kumar oynamak bir ihtiyaç haline gelmiştir. Herşeyden ötesi böyle bir oyunun diğer oyuncusu da elbette normal bir insan değildir: yancak ve elbette yakacaktır. Acı çekme ve çektirme haznesi geniş ve derindir. Mumdan gemilerle ateş denizlerine açılınmıştır bir kere (Bu harika benzetme bana değil Şeyh Galib'e ait, bkz: Hüsn-ü Aşk)...Ama elbette ki bunun simetrik tersi olan tutku ve aşk haznesi de buna mukabildir. Yoksa çekilmez...<br /></div><div>Ben böyle bir yolculuktan döndüm. Güzel fırtınaydı. Oldum olası fırtınalara düşkünüm. Adada fırtına kaçırmam, illa kendimi dışarı atarım, doğanın çoşkusuna katılmak/karışmak için...<br /></div><div>Dinleniyorum şimdi ve acısına rağmen kafamda böyle renkli ve masalımsı bir anı dosyası olmasına seviniyorum. Onlar sonsuza kadar bana ait... </div><div></div><div>Ayrıca kulelerim yıkıldı benim, daha ne olsun...<br /></div><div>Peki, acaba onun en ufak bir fikri var mı bende yaratmış olduğu sarsıntıdan? 8.3'lük depremi onun Richter ölçeği en fazla 4 civarı fian algılıyor. Acaba ondaki depremin ölçüsü kaç... hiçbir fikrim yok desem. Onca sarsıntının arasında benim sarsıntı da hissediliyor mu acaba? Bilmem...</div></div></div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-48013784568570165662011-03-10T11:34:00.001-08:002011-03-10T15:52:59.742-08:00Ey Tarot!!!<a href="http://3.bp.blogspot.com/-0gCdxBAahz4/TXlkUcj2sWI/AAAAAAAAAPc/7UJX_CUfl4A/s1600/tarot.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 232px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5582603515529179490" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/-0gCdxBAahz4/TXlkUcj2sWI/AAAAAAAAAPc/7UJX_CUfl4A/s400/tarot.jpg" /></a><br /><div>Hayatımın rasyonalist ve modernist dönemini kapatmış, post-modern/ new age dönemine girmiş durumdayım. Hayırlı, uğurlı olsun...Şimdiki tarot trafiğinden önce en son bana fal bakan kişi anneannemdi, o da ben çocukken sanırım. Astroloji olsun bilmez, cümleye a demek sen terazisin o yüzden diye başlayanlara müstezhi müstehzi sırıtır, için için irrasyonalitelerini aşağılardım. Sen misin böyle vanity fairleşen, buyur bakalım...<br /><br />Neyse böyle hayatıma tepeden biryerlerden bakmak istiyorum. Beyaz sakallı bir amcanın tercihen rüyamda evledım bak şöyle şöyle olucak, herşey çözülücek, sen yüreğini ferah tut. İki zaman kadar şu, üç zamana kadar bu oluyor filan demesini istiyorum. Grand narrative'ler peşindeyim yani, in other words orta yaş bunalımı herhalde:))<br /><br />Neyse geçende içim hakkaten içime sığmayınca (ne kadar güzel bir laftır), attım kendimi Z.'ye. Kedisi, tatlı cadı görüntüsü vs. anında iyi geldi zaten. Hayretli bakışlarımın arasında durumu olduğu gibi tarif etti, nasıl davransam daha iyi olacağını söyledi...o renki renkli kocaman kartların üzerinden öyle şeyler anlattı ki aslında A. nın bana söylemiş olduğu şeylerin nerdeyse birebir tekrarıydı.Kartlarda ben hep büyücü olarak çıktım. Onu büyülemiş olmamın yanısıra:)), dikkat et psişik güçlerin var, be careful what u wish for dedi. Ben de ona çok net gördüğü için İtalyan katolik anneanneme fal bakmasının papaz tarafından yasaklandığını, ailede medyumlar oduğunu ve hatta bir tanesinin polis medyumu olduğunu anlattım, heh he...Sonra ada çayı tütsüsü yaptı, bu bana çocukluğumda bizim evde yapılan zeytin yaprağı tütsülerini hatırlattı...<br /><br />Velhasıl ben oradan pof pof, tüy gibi hafiflemiş, sinirleri alınmış bir şekilde çıktım...süzülerek eve gittim ve bir de baktım ki bir küsür aydır haberleşmediğimiz A.'dan mesaj gelmiş...Ne tesadüf...<br /><br />Bana şu sıralar iyi ve eğlenceli geliyor her türlü tarot, kahve falı, astroloji vs. Böyle takılıcam bi süre anlaşılan:))</div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-9399575446263824452011-02-22T07:28:00.000-08:002012-10-13T00:27:27.751-07:00İnsan egosu bir aslan, hayat da kamçı...<a href="http://3.bp.blogspot.com/-RZVFsF0AlrE/TWPoXUJoGCI/AAAAAAAAAPU/lely4LeO06k/s1600/lion%2Btamer.jpg"><img alt="" border="0" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5576556250858526754" src="http://3.bp.blogspot.com/-RZVFsF0AlrE/TWPoXUJoGCI/AAAAAAAAAPU/lely4LeO06k/s400/lion%2Btamer.jpg" style="display: block; height: 294px; margin: 0px auto 10px; text-align: center; width: 400px;" /></a><br />
<div>
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-RrG2-xnyiyY/TWPnCJU2G7I/AAAAAAAAAPM/Lwg3OZD0Z9A/s1600/grey.jpg"></a><br />
<br />
<div>
Liflerimi attırdım streching'de. Yoğun bir acı külçeleştirdi bacağımı, gözüm karardı, midem bulandı, bayılacak gibi oldum. O kadar iyi geldi ki. Çünkü ruhumun canı çok daha beter yanıyor. Gözümden yaşlar fışkıracaktı tutmasaydım kendimi çünkü o yanımda olsun, elimi tutsun istedim. Çok istedim. Sonra bacağımın acısı unutturdu ruhumun acısını, hiç olmazsa bir parça...bir süre...</div>
<div>
</div>
<br />
<br />
<div>
Bilmiyorum ne yapıcam bu içimdeki uçsuz bucaksız özlemle. Sabah karnıma, göğüs boşluğuma yapışan, boğazımda düğümlenen acıyla. Geçecek...zaman...v.s diyor bilenler. Ama geçmesin, çünkü ondan geri kalan tek şey bu acı. En azından şimdilik geçmesin, I am not ready to let go...</div>
<div>
</div>
<br />
<br />
<div>
Ne ektiysem onu biçiyorum işte...Onun canını çok yaktım, benimki yanıyor şimdi işte...Venedik'te San Marco meydanında göz kapaklarının üzerinde menevişlenen güneşin tadını çıkaran neşeli kadın nerede... şimdiki gözü yaşlı , kurşun bakışlı kadın kim?</div>
<div>
</div>
<br />
<br />
<div>
Hayat insanı nasııııllll da terbiye ediyor. İnsanın egosu bir aslan, hayat da kamçı. </div>
<br />
<br />
<div>
Terbiye oldum. Bir daha kimseye böyle bir acı veremem artık. Demek insan bazen kötülükleri hakikaten bilmediği için yapıyor. Yani kötü birşey biliyorsun tahminen ama yaşamamışsın işte... Yaşamadan insan nasıl bir acı olduğunu anlayamıyormuş. </div>
<div>
</div>
<br />
<br />
<div>
Çok seviyorum ben onu...bütün bunları bile bile (biliyormuş meğer) bana bu kadar sevgi dolu, saygılı ve toleranslı davranmış olduğu için daha da çok. Ben giderken olay çıkarmak, çirkinleşmek yerine bana sıkı sıkı sarıldığı için...çok seviyorum onu. Ona söyleyemediğimi buralara yazıyorum. Öksürüğüm bir türlü geçmiyor, söyleyemediğim şeyler boğazımı yakıyor. Canım o benim. Nokta.<br />
<br /></div>
<div>
Eğ başını, olgunlukla çek cezanı.<br />
<br /></div>
<div>
Belki ona bir kez daha sarılma ve ne kadar çok sevdiğni söyleme fırsatın olur...</div>
<br />
<br />
<div>
</div>
<br />
<br />
<div>
</div>
<br />
<br />
<div>
</div>
</div>
yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-6091686793015322062011-02-21T04:24:00.000-08:002011-02-21T04:24:36.127-08:00Miss you like desert miss the rain- Everything But The Girl mixed<iframe height="344" src="http://www.youtube.com/embed/KVDxwfOqobA?fs=1" frameborder="0" width="425" allowfullscreen=""></iframe>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-19910730351217187182011-02-17T07:28:00.000-08:002011-02-17T07:31:54.719-08:00The Power of Goodbye<iframe height="344" src="http://www.youtube.com/embed/FWnYBefvrsc?fs=1" frameborder="0" width="425" allowfullscreen=""></iframe>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-64415837439220372612010-12-16T15:09:00.000-08:002010-12-16T15:39:52.551-08:00kıl oldum abi<a href="http://4.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TQqjQKHrTeI/AAAAAAAAAO8/MWmL4WhlnUg/s1600/chess.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 375px; DISPLAY: block; HEIGHT: 298px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5551428988677344738" border="0" alt="" src="http://4.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TQqjQKHrTeI/AAAAAAAAAO8/MWmL4WhlnUg/s400/chess.jpg" /></a><br /><div>böyle bir şarkısı vardı Tarkan'ın...vadettiğini başarıyla gerçekleştirir, dinleyiciyi anında ve nerede, ne halde olursa olsun mükemmelen kıl ederdi...tabii bir de klibi seyredenler, görsel olarak da stimüle olup kıl olmanın nirvanasına ulaşırlardı adeta...</div><br /><div>neyse...</div><br /><div>kıl oldum, oluyorum, bu gidişle daha bayağı bir olacağım da var...</div><br /><div>bu duyguya kendimi kaptırırsam ama, siz diyin satranç.. ben diyeyim tango...her ne ise taş kaybederim..sendelerim</div><br /><div>diyorsanız ki evladım ne işin var bu yaşta böyle oyunların içinde... get a life!!!</div><br /><div>e, ben oyun oynamayı seviyorum...yoksa sıkılıyorum...</div><br /><div>e, Allah müstehakını versin o zaman diyorsanız...haklısınız.</div><br /><div>ama ben kendi içersinde tutarlı bir insan değilim ne yazık ki..</div><br /><div>sinirrrr oluyorum, sonra bakıyorum sinir olduğum şey merakımı celbetmiş, merakımı celbeden şey aklımı kurcalamış...ah zaten beyin zarından içeri sızdı mı olay...eyvah...</div><br /><div>kurgula burgu burgu...</div><br /><div>ben bir hamle yapıyorum, karşıda sessizlik...</div><br /><div>ne bir at, ne bir fil...ne de piyon...</div><br /><div>neden ...</div><br /><div>ve benim bir sonraki hamlem ne olmalı bu durumda...</div><br /><div>sessizlik, tepkisizlik???</div><br /><div>action, reaction???</div><br /><div>aslında keyifliyim içten içe,</div><br /><div>kendi level'ımda bir savaşçı buldum diye...</div><br /><div>beynimin karargahında oturuyorum...</div><br /><div>önümde satranç tahtası, elimde kahve...</div><br /><div></div><br /><div></div><br /><div></div><br /><div></div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-36470667256047838282010-12-02T11:45:00.000-08:002010-12-02T15:06:02.954-08:00Dudaktan Kalbe"For it was not into my ear you whispered, but into my heart. It was not my lips you kissed, but my soul."<br />Judy Garland.<br /><br />Bir daha okumak istiyorum Reşat Nuri Güntekin'in "Dudaktan Kalbe" romanını...<br /><br />Bir şeyler uzun zamandır ilk defa dudaklarımdan kalbime mi kaçtı ne???<br /><br />Oysaki dudağımdan kalbime giden yol çetrefil, labirent, bataklıklarla, tuzaklarla dolu...aklım her an faşist bir diktatör gibi ortada..her faşist diktatörü yöneten ise kalbinin içindeki korkudur aslında...yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-39253551763620215742010-11-27T06:21:00.000-08:002010-11-27T11:59:31.174-08:00to think about things...<a href="http://3.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TPFi3LM_jyI/AAAAAAAAAO0/xzvVbJYk-i4/s1600/MagicForest02.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 400px; DISPLAY: block; HEIGHT: 312px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5544321316309405474" border="0" alt="" src="http://3.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TPFi3LM_jyI/AAAAAAAAAO0/xzvVbJYk-i4/s400/MagicForest02.jpg" /></a><br /><div>Going to the island tomorrow to wash my soul</div><br /><br /><div>with fresh winds and pure rain drops,</div><br /><br /><div>with greens, blues and the unconditional love of my dogs.</div><br /><br /><div></div><br /><br /><div>to think as clear as crystall, </div><br /><br /><div>and as bright as sunshine..</div><br /><br /><div>for I am blocked...</div><br /><br /><div></div><br /><br /><div>will drink tea in the ship while I shiver...</div><br /><br /><div>and watch the waves as they waver...</div><br /><br /><div>and slowly transcend from myself to dissolve in all...</div><br /><br /><div></div><br /><br /><div></div><br /><br /><div></div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-20398020022690694372010-08-06T09:05:00.000-07:002010-08-06T09:46:31.049-07:00SICAAAAAAAK-CİYAAAAAAAAK<a href="http://2.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TFw8QYYSOTI/AAAAAAAAAOk/NmTbFWXXYss/s1600/dulac_alchemist.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 318px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5502339096859785522" border="0" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TFw8QYYSOTI/AAAAAAAAAOk/NmTbFWXXYss/s400/dulac_alchemist.jpg" /></a><br /><div>Sıcak mı? I-ıh...bu yapışkan durumu anlatmak için bu kelimecik diğer benzeri bilimum sıfatlarla da desteklense yetersiz ve hatta kifayetsiz kalacak...</div><br /><div>sanki hava 1000 ton olmuş göğsümün ve sırtımın üzerinde zıplıyor, sanki münasebetsiz biri üzerime sürekli sıcak fön tutuyor ve sanki beynimin yerine bir sünger koymuşlar...mümkünü yok düşünemiyorum, algılayamıyorum.. (soru: peki kim teslim edicek bu ay sonuna tezi???? well, that's THE question dearest)</div><br /><div>Tek yapmak istediğim gözlerimi bir noktaya dikip, öylece oturmak. Tuvaletim bile gelmesin mümkünse...su da içmeyeyeim...peki ama bu ahval ve şerait içinde canım niye sürekli tatlı istiyor, onu çözemiyorum...</div><br /><div>Çoşkun taşkın aşkın şeyler istiyorum: mesela birdenbire dehşet bir kar fırtınası çıksın, göz gözü görmesin...şömine yakalım, kestane yiyelim...mayodan boyunlu polarlara geçiverelim..</div><br /><div>hayvanat alemi de gözümden kaçmıyor...mesela böcekler bir garip, kımıl kımıl ve fazlasıyla aktifler..bu sıcak onlara iyi mi geliyor nedir???</div><br /><div>Evimizi ısrarla evi sanan bir örümcek cinsi var mesela...orta parmağımın yarı boğumu kadar...her seferinde kendisini alıp ormana atıyorum, artık o mu dönüyor yoksa yakın ekrebaları mı bilemicem gene evimde, gene evimde...European garden spider mış kendisi, google zararsız diyor, peki popomdaki kocaman kıpkırmızı ısırık ne o zamann??? gerçi ölmedim...ve anything that does not kill u makes u stronger, bakalım belki bu akşam spider woman'a dönüşür, deliler gibi eğlenirim gökdelen tepelerinde...ama o daracık duracık lateks kıyafeti giyemem doğrusu...don ve fanilalı spider woman kıyafeti yok mudur, püfür püfür ..</div><br /><div>neyse Avrupa birliği bizi birliğine almayacaksa gelsin toplasın bu örümceklerin hepsini madem...salmasınlar buralara...</div><br /><div>dedim beynim sünger gibi oldu diye, bu yazı da bunun ispatı işte...</div><div> </div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6301309160054318864.post-10914852166380201732010-06-14T12:17:00.000-07:002010-06-14T13:02:36.597-07:00ÇAR-PIL-DIM!!!<a href="http://2.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TBaK05GC71I/AAAAAAAAAOc/0kDZPrg5vYg/s1600/mircea.jpg"><img style="TEXT-ALIGN: center; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 265px; DISPLAY: block; HEIGHT: 400px; CURSOR: hand" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5482722237654167378" border="0" alt="" src="http://2.bp.blogspot.com/_798xlampZn4/TBaK05GC71I/AAAAAAAAAOc/0kDZPrg5vYg/s400/mircea.jpg" /></a><br /><div>Çarpıldım..</div><br /><div>Yazma Eserler kütüphanesine gidiyordum, cerrahiyat-ül haniyye'nin peşinde...</div><br /><div>Koskocaman sarı Park Medikal hastahanesinin arkasından</div><br /><div>Kafamda beliren düşüncelerin keyfini çıkartarak yürürken,</div><br /><div>Seeing a world in a grain of sand diye tebessüm ederken, birden...</div><br /><div>Hafif bir rüzgar esti, uçucu...ve ben başımı kaldırdım</div><br /><div>ve vallahi de, billahi de çarpıldım... </div><br /><div>Şehrin içine sıkışmış bir başka dünya, bambaşka bir zamanın ruhu..</div><br /><div>Bana en çok Ankgor Watt'ı hatırlattı...</div><br /><div>Sonsuzluğu simgeleyen perdeleriyle...</div><br /><div>İçinde iki kucak eninde gövdesiyle arz-ı endam eden ağacıyla</div><br /><div>Koskocaman, adeta devasa mezartaşlarıyla</div><br /><div>Küçük bir külliye...</div><br /><div>Vahşi ve ne kadar nazik daha doğrusu nazenin...</div><br /><div>Bahçesi secret garden yada uyuyan güzelin bahçesi.</div><br /><div>Konuşuyor ama bilinmeyen bir dilde.</div><br /><div>Tasavvufun ruhunun bir tezahürünü gördüm desem?</div><br /><div><br /><div><br /><div>İnsanlar etrafındaki parkta çekirdek çitletiyor, yan taraftaki kafede meşrubat içiyor</div></div><br /><div>Kimse ne kadar güzel olduğunun ve ne kadar çok şey anlattığının farkında değil.</div><br /><div>Aman dokunmasınlar, bir zerresine..</div><br /><div>Sordum soruşturdum,</div><br /><div>İsmini öğrenemedim...</div><br /><div>Aklıma Eliade geldi, bir düzlemden öbürüne değişen kutsallık hissiyatı...</div><br /><div>Ben böyle doğal ve yoğun bir 'divine' görmedim...</div><br /><div>Acayip bir yer..</div><br /><div>Ay yada galiba ben acayibim, hahayt!!!</div></div><br /><div></div>yaseminwonderlandhttp://www.blogger.com/profile/05337723769971558509noreply@blogger.com3